Önce kısa bir Afrika gezisi yapalım:
Amerikalı büyük bir ayakkabı firması pazar araştırması yapması için bir satış elemanını Afrika’ya yollar… İncelemelerini bitirip Amerika’ya dönen satış elemanı genel müdürüne araştırma sonucunu şöyle açıklar:
“Müdür bey, Afrika’da kimse ayakkabı giymiyor! Orada yatırım yapmamız asla doğru olmaz!”…
Ve firma Afrika’da yatırım yapmaz!..
Sonra şöyle bir şey olur:
Başka bir ayakkabı firması da aynı şekilde bir elemanını Afrika’ya pazar araştırması yapmaya yollar… Bu çalışan ise döndüğünde ilgili müdürüne sonucu gayet heyecanlı ve inançlı bir şekilde şöyle açıklar:
“Müdür bey, müdür bey! Afrika’da çok büyük paralar kazanabiliriz! İnanın, neredeyse kimsenin ayağında ayakkabı yok! Herkese ayakkabı satabiliriz!..”
Sonuç: İkinci firma bu mantıktan hareketle büyük bir yatırım yapar ve tabii ki büyük paralar kazanır!..
Ticari hayatta pazarlamacılığın ve tekniğini geliştirmiş akıllı bir pazarlamacının, aslında ne kadar önemli bir işlevi olduğunu yukarıdaki mini anekdotumuzda gördük…
Buna eşdeğer bir kıssa ile yukarıdaki mantığı bir kez daha pekiştirelim:
Zamanın birinde bir padişah rüyasında dişlerinin döküldüğünü ve tek bir dişinin kaldığını görür…
Uyanır uyanmaz bir rüya tabircisi ister.
Vezirler hemen bir rüya tabircisi bulur ve padişahın huzuruna getirirler.
Padişah rüyasını anlatır ve rüya tabircisi konuşur:
“Padişahım bütün yakınlarınız ölecek ve yapayalnız kalacaksanız!”
Padişah tabircinin bu yorumu üzerine “vurun boynunu bu adamın!” der…
Rüya tabircisi canından olur.
Vezirler alelacele hemen başka bir tabirci bulurlar… Padişah rüyasını tekrar anlatır…
Yeni rüya tabircisi rüyayı sakin ve serinkanlı bir şekilde şöyle yorumlar:
“Padişahım, akrabalarınız içinde en uzun ömürlü siz olacaksınız!”
Padişahın içi çok rahatlar ve rüya tabircisini 5000 altınla ödüllendirir!..
Bitirirken, son satırımıza yakışanı da, sanırım şöyle olmalı:
Ne demişler:
İş bilenin, kılıç kuşananın!..