Başkaları ile ilgilenirsen, iki ay içinde birçok dost kazanabilirsin!.. Başkalarının seninle ilgilenmesini beklersen, iki yılda bile tek bir dost kazanamazsın!..
Çok mantıklı bir görüş…
Yani ne diyor: Harekete geç!..
Çalış, emek ver, terle, yorul, öğren ve işinin en iyisini yapmaya devam et!.. Ki, böylece toplumda, itibar gören bir ismin ve karizmatik bir kimliğin olsun!..
Arkasından gelen de mutluluk; o da ödülünüz olsun!..
***
Öğrenciler o yılın ders programında yeni bir ders olduğunu fark ederler. Dersin adı “Mantık”tır ve derse yaşlıca bir profesör girecektir. Nihayet ilk mantık dersi başlar… Öğrencilerden biri de söz hakkı ister:
”Hocam, mantık bize neyi öğretir, anlatır mısınız?”
Profesör, kendisine merak ve şüpheyle bakan öğrencilerine anlatır:
“Mantık dersinin insanların zihnine yaptığını açıklamak biraz güçtür, bunu sizlere bir örnekle açıklayayım. Farz edin ki, bir maden ocağından iki insan çıkıyor. Birisinin üzeri tertemiz, diğerininki ise kir içinde. Bunlardan hangisinin yıkanması gerekir?”
Öğrenciler, hiç tereddüt etmeden yanıtlarlar:
”Elbette kirlisinin!”
Profesör tebessüm eder:
”İşte çocuklar, mantık bu soruya cevap vermeden önce; ‘nasıl olur da bir maden ocağından çıkan iki kişiden birinin üzeri tertemizken, diğerininki kirli olabiliyor diye sorar” der!..
***
Şimdi de şu maden ocağından çıkıp, boş bir sabun kutusu eşliğinde farklı bir mantık kapısını aralayalım:
Japon yönetim sistemindeki en hatırda kalır çalışmalardan bir tanesi, Japonya’daki en büyük kozmetik firmalarından birinde yaşanan boş sabun kutusu problemidir… Müşterilerden birisi firmaya, aldığı sabun kutusunun boş olduğu konusunda şikayette bulunmuş.
Bunun üzerine firma yetkilileri hemen üretilip paketlenen sabun kutularını sevkiyat birimine gönderen hattı izole etmişler… Bu sırada bir şekilde bir sabun kutusunun hattan içi boş şekilde geçtiği tespit edilmiş ve yönetim, mühendislerine derhal bu problemi çözmesi için talimat vermiş…
Sonunda mühendisler, iki kişi tarafından kullanılan yüksek çözünürlükte bir x-ışını cihazı tasarlamak için ciddi uğraş vermişler. Bu sayede hattan geçen bütün sabun kutuları izlenebilecek ve boş olmadıklarından emin olunacaktı…
Bir de ikinci ama sürpriz bir çözüm geliştirildi:
Şirketteki teknisyenlerden biri, aynı problemle karşılaştığında x-ışını ya da benzeri karmaşık şeylerle uğraşmadı. Onun yerine farklı bir yol buldu.
Güçlü, endüstriyel bir elektrikli vantilatör alarak hatta doğru yöneltti. Vantilatörü açtığı anda, dolu olan kutular hattan geçerken boş olanlar hattın dışına doğru savruldu!..
Bu da çok mantıklı!..
***
Yaşlı kedi, kuyruğuyla oynayan yavru kediye sormuş:
“Neden kuyruğunu kovalıyorsun?”
Yavru kedi yanıt vermiş:
“Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum, yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım!”
Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş:
“Gençken ben de mutluluğun kuyruğumda olduğuna karar vermiştim. Ama şunu fark ettim: Ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi işime baksam hep peşimden geliyor!..”
İşimize, hedeflerimize, daima ileriye ve umutla bakmak!..
Bu düşünce; hayatı kolaylaştırmanın, sevmenin ve mutluluğun da sağlıklı rotası…
Ve bu da çok, ama çok mantıklı!..