Hayatta ve iş dünyasında tecrübenin önemine dair iki eski dost ve iş adamı karşılıklı söyleşiyorlardı…
“İş hayatımda bilmem gereken birçok şeyi “Nuh’un Gemisi”nden öğrendim!”
Bunu söyleyen kişiye diğer arkadaşı sordu:
”Nuh’un Gemisi mi! Nasıl yani?”
“Anlatmamı ister misin?”.
Tabii, çok sevinirim!..”
O halde şimdi birlikte ona kadar sayalım:
Bir: Doğru gemiyi sakın kaçırma…
İki: Hepimizin aynı gemide olduğunu unutma…
Üç: Vakit gelip kapıya dayanmadan planını yap. Hazreti Nuh, gemisini inşa ederken henüz yağmur yağmıyordu…
Dört: Kendine hep iyi bak ve sağlığına dikkat et. yetmişine merdiven dayadığında bile gerçekten büyük bir iş yapman için önün açılabilir…
Beş: Eleştirileri dinle ama olumsuz eleştirenlere kulak asma.Yapılması gerekeni doğruları sektirmeden yapmaya devam et…
Altı: Geleceğini zirveler üzerine kur; dalgalar sana ulaşamasın…
Yedi: Hız her zaman kazandırmaz. Unutma; yılanlar da Nuh’un gemisindeydi, çıtalar da…
Sekiz: Üzerinde aşırı baskı hissettiğinde bir süre boşlukta yüz…
Dokuz: Titanik’in profesyoneller, Nuh’un Gemisi’nin ise amatörler tarafından yapıldığını unutma…
On: Fırtınanın gücü ne olursa olsun, eğer Allah’a inancın tamsa, seni bekleyen bir gökkuşağı da mutlaka vardır. Bunu da unutma!..
Şimdi bir kısa anlatıyla da konumuzu pekiştirelim:
Hayatında çok önemli başarılara imza atmış, kariyerinin zirvesinde olan bir işadamına bir röportaj sırasında sormuş gazeteci:
“Başarının sırrı nedir sizce?”
“İki kelime.”
“Peki o iki kelime nedir efendim?”
“Doğru kararlar.”
“Peki doğru kararlar nasıl alınır?”
“Bir kelimeyle.”
“O nedir peki?”
“Tecrübe.”
“Peki, bu tecrübe nasıl elde edilir?”
“İki kelime ile.”
“O iki kelime nedir?”
“Yanlış kararlar!”
***
Tecrübenin insanın başına gelen şeyler değil; başına gelenlerden çıkardığı bir sonuçtur noktasına gelmiş oluyoruz…
Günlük hayatımız içinde sorunlardan, sıkıntılardan alınacak derslerle ve edinilen tecrübeler eşliğinde; sanırım geleceğe daha farklı, daha temkinli, daha güçlü, ama daha umutla bakmak gibi, hala bir avantaj olduğunu da unutmamak gerek….