Dünya, genel olarak bir çaba kaidesi ile kurulmuştur. Dünya üzerindekiler, fıtratları gereği, dünyaya geldiği ilk andan itibaren, sürekli olarak bir çaba içerisinde bulunmak üzere kurgulanmıştır.
Şöyle, düşünelim; doğduğumuz ilk andan itibaren, tatları, kokuları, görünenleri, duyulanları, dokunulanları sürekli olarak tecrübe eder ve öğrenmeye çalışırız. Bu öğrendiklerimiz üzerinde çeşitli kurgular geliştirerek ise yaşamaya çalışırız.
Yani yürümeyi, konuşmayı, dinlemeyi, yemek yemeyi gibi birçok durumu öğrenir bunları geliştirir ve uygularız. Sürekli olarak bir hareket ve çaba içerisinde oluruz. Genel olarak dünya bu denge üzerine kuruludur.
Ayrıca bu kurulan dengeler üzerindeki durumlara nasıl tepkiler verdiğinize göre de yaşamınızı organize edecek bir sistem bütünüdür. Dolayısıyla yaşamak için bazı konulara sırası ile ihtiyacımız vardır. Tecrübe, çaba, öğrenme, hareket, uygulama ve devam ettirme!
Tıpkı ticaret gibi, önce tecrübe gerekir, buna gözlemde diyebiliriz. Sonrasında bu tecrübeyi işleyerek ona katma değer sağlayacak, disiplinli bir çaba gerekir. Bu iki olgunun üzerine, getiri olarak ise öğrenme gelir. Bunların oluşumunun akabinde ise esas işlev başlar.
Hareket; tecrübe edip, çabaladıktan sonra öğrendiklerine kendi yorumunu katarak, başkalarının da faydalanmasını sağlayacak ve dünya döngüsü evsafında, üzerine düşen eylemi gerçekleştirerek, bir tepki üretmeni sağlayacak.
Bu ürettiğin tepki ile doğan hareketten ise dünya üzerinde paydaşın olan herkes faydalanacak. Devamında ürettiğin bu hareket silsilesini uygulayıp, devam ettirdiğin sürece sen de kendi üzerine düşen görevi yerine getirmenden ötürü, dünyadaki paydaşlarına fayda sağlayacağın gibi, tamamladığın bu görevden kazandıklarınla, diğer dünya mensuplarının hareketlerinden doğan değerlere sahip olabileceksin.
Sözün özü dostlar, yaşam ile ticaret arasındaki sır birbirinin bütünü olmasından kaynaklanır. Ticaret aslında yaşamın temel kuralının tam olarak da kendisidir. Dünya üzerinde hayatta kalabilmek için, bir emek harcamak ve diğer insanların harcadıkları emeklerden üretilen değerlere sahip olmak için bu harcamanın, kazanımlarını kullanmak gerektirmektedir.
Dolayısıyla dostlar, bizler yani yaşamın temel dengesine eş değer bir faaliyet gösteren ticaret erbapları, faaliyetlerimizi yapamaz hale gelirsek veya yapmaz isek, dünyanın temel dengesini bile bozabiliriz. Ticaret yapanların, değer üretenlerin durmadan devam etmesi ve değer üretmesi gerekir.
Ülke olarak yaşadığımız bu zor günlerde durmak ve umutsuzluğa kapılmak bizim zümreler silsilesinde muhtaç olmamıza neden olacak yegane durumdur.
Bu zor günler elbette geçecek, çok ama çok daha iyi günler gelecektir. Ancak bunun için yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi, dünyanın temel dengesini oluşturan olguları birleştirmek ve devam ettirmek gerekir.
Biri olmuyorsa diğeri o da olmuyorsa başkası, iç Pazar tıkanıksa dış Pazar, burada değilse diğer tarafta a değil ise b ama muhakkak devam, muhakkak yenilik yani muhakkak sürecin ilerlemesi ve kendini geliştirip yenilemesi, esasen durumlar karşısında tecrübe edip çaba gösterip öğrenerek harekete geçmek, uygulamak ve devam ettirmek.
Bizler, yani ticaret yapanlar birbirimizi zorlamadan geliştirerek, ilerleterek ve destek olarak tekrar vurgulamak istiyorum ki, dünyanın temel dengesini ayakta tutarak ayakta kalmalıyız.
Bu toprakların paydaşı olarak, içerisinde bizden önceki gelenlerin ve bizlerin yaşanmışlıkları, başarıları ile bugünlere gelmiş olan, bizden sonrakilerin daha ileriye götürecek olduğu, bu toprakların ve bu zümrenin ötesinde yaşam alanımız yok.
Bu topraklara, muhtacız. Kendi insanımızı geliştirmeye, Türkiye Cumhuriyeti devletini geliştirmeye, çarkları döndürmeye muhtacız ve esasen bunu da istiyoruz. Ticaret erbapları olarak yükümüz bu denli ağır ve önemli, ekonominin mihenk taşlarını oluşturan bizler, dünyanın dengesine eş değer bir hareket üreten bizler, işte bu kadar önemliyiz.
Duramayız, durduramayız, yorulamayız, engelleyemeyiz. Bu topraklara, bu halka, bu devlete borcumuzdur. Bizler ise karakterist özelliğimiz en yegane belirtisi olarak, borçlu kalmayı hiç sevmeyiz.
İşte bu nedenlerden ötürü, Ticaret mukaddestir! Dostlar, ancak ve ancak çalışarak, çalıştırarak, geliştirerek, ilerleterek, güzel günler göreceğiz, güneşli günler.
Sevgi ile.