Tüketici, mevcudiyette artmış ve giderek artmaya devam eden, arz yoğunluğundan ötürü, farklılaşan modellerde nihai karar verici olan, tüketici günümüzde dengeler içerisinde resmen kral ünvanının alt yapısını doldurmaktadır.
Tüm ürün ve hizmetlerde neredeyse arz fazlalığı çok büyük bir sorun olarak kendini göstermektedir. Bu sorunun temeli gerek, müteşebbisler olarak, detaylı analizler yapmadan anlık gördüğümüz fırsatlara göre, yapmış olduğumuz sektör yatırımlarıdır.
Kendi sektörümüzü ele alacak olur isek, perde ve türevlerinin sektörlerindeki anlık ve büyük ölçüde de sunni olan hareketlenmelerde hemen bir fırsat gibi yaklaşmamız ve o konu üzerinde devasa yatırımlar yapmamızdır. Örneğin; 80.810.525* vatandaşımızın yaşamız olduğu topraklarımızda bir yıl içerisinde 100.000.000 m2 perdelik kumaşa ihtiyacımız varken, mevcuttaki üretim tesislerinin toplam kapasiteleri muhtemelen orantıda belirtmek istiyorum. 1.500.000.000 m2 yani 11 kat bir fazla kapasitemiz var.
Peki tamam, bu fazla kapasitenin 6 katını ihraç edelim. Yurt dışına satalım ki, bu durumu yükseltmek ülke refahımız için ciddi bir devinim olacaktır. Yine kaldı elimizde ihtiyaç fazlası 5 kat, dolayısı ile konuyu bireyleştirdiğimiz anda, en çok satılan model / ürün’ün bizim markamız ile olanın olmasını istemekteyiz. Buraya kadar her şey aslında gayet normal ticari kaygı ve operasyonlardır.
Burada çözümün iki temel faktörü var. Tabi bu faktörlerden önce, devlet politikalarınında istatiki veriler üzerinden yatırım planlamaları aktive ettirip, bunlar üzerinden yatırımlarımıza yön versek çok daha harika bir durum ortaya çıkacaktır. Ancak bunu ilerleyen yazılarımızda paylaşmak isterim.
Çözümün ilk temel faktörü hem ülkemiz hem kendimiz için, yurt dışından ithaledilen veya edilebilecek ürünlere karşı, yerli üretimlerimizi ön planda tutup, zaten arz fazlası yaşadığımız piyasaya birde dışardan ithal edilen ürünleri entegre ederek şartlarını daha da zorlaştırmamalıyız.
Çözümün ikinci ve daha önemli olan temel faktörü ise, faaliyet alanlarımızda markalaşmak ve ürün/Model hizmetlerlerimizi tüketici tarafından ehliyeti alınmış ürünler haline getirmeliyiz. Ürettiğimiz ürünleri, kabul edilebilir ve hatta talep edilir hale getirmeliyiz.
Sadece bizim sektörümüz için olmayan bu durumda, diğer sektörlerde de ciddi bir ithal malın kaliteli olduğu inanışı yıl 2019 olmasına rağmen bulunmaktadır. Dolayısıyla erimeye başlayan bu düşünceyi daha da hızlı eritip, bu düşünce hakkında fikirleri olan tüketicinin söylem veya düşüncelerini kuvvetlendirecek durumlardan kaçınmalı ve akabinde bu düşünceleri çürümeye bırakmalıyız.
Yatırımcısı olduğum markaların, ülkemiz genelinde hedef kitlesi yoğun olan projelerde kendilerini göstermeleri bu yüzden reklam ajansımız vasıtası ile her gün daha yüksek bir çaba sarfı ile organize ediyorum.
Tüketici, her gün gördüklerini kullanmak ister. Beşer kalitesi denenmişi tercih etmek ister. Bilinmeyeni, yeniyi tecrübe etmek her zaman için bir nebzede olsa ikinci, üçüncü tercih sıralamalarında kendisi gösterir.
Tüketicinin tercihlerini ise, her gün karşılaştığı konular, kişiler veya takip ettiği olay veyahut izlediği film, diziler belirler. Meşhurun denemiş olduğuna ciddi bir güven vardır. Bunun ile birlikte bir popülerlik ve yüksek sınıf bilincine olan aidiyet duygusunun diğer insanlar tarafından görülmesi vesile olması bu durumu tetikler.
Yani meşhur olan, bir çok kişi arafından beğenilen her şey önemlidir. Yatırımcısı olduğum markaların son yıllarda fark etmişsinizdir ki, dizi projelerinde ciddi bir bulunma durumları doğmuştur.
Bu televizyonlarda hikayelerin içerisinde bizim ürünlerimizin görülmesinin, markalarımıza çok büyük ve önemli katkıları olmuştur. Çok fazla tüketiciden direkt olarak telefon, mesaj ve sosyal medya yolu ile etkileşimler sağlamışızdır.
Bize ulaşan bir çok nihai tüketiciyi, bir çok bayimize yönlendirerek ticaretlerine katkıda bulunmuşuzdur. Dolayısıyla meşhur olmanın ve insanların sevdikleri, takip ettikleri belki özendikleri hikaye ve karakterler ile bizim markamızın ürünlerini görmesinin tüketici üzerinde ciddi etkileri oluşmuştur.
Markalarımızın ilerleyen günlerde bir çok dizi ile birlikte, sinema filmlerinde de kullanılacak olması bizi hem ticari olarak, tüketiciden geri dönüş sağlayacağımız etkiler için heyecanlandırmakla birlikte, ülkemizin sanatına vermiş olduğumuz desteğinde marka olarak hazzı bizi ayrıca mutlu etmektedir.
Dünya genelinde, ürün ve hizmet eden TÜRK markalarının çoğalması ve dünya ticaretine hakim bir ülke olarak sadece söz sahibi değil, yön verici bir rol üstlenmemiz, belki de bize yön tayin edilmiş olan “Muhasır medeniyetlet seviyesine” bir an önce ulaştıracaktır.
Ticaretiniz bol olsun.